PAYLAŞ
İrticâî Dizeler ve Modern Putçuluk
PDF'e AktarYazdır

“İnsanlardan bazıları Allah’tan başkalarını (Nemrud ve Firavun gibi birtakım şahısları) Allah’a ortaklar(putlar)edinir de onları Allah’ı sever gibi severler. İman edenlerin Allah’a olan sevgileri ise çok daha fazladır. Zulmedenler azaba uğrayacakları zaman bütün kuvvetin Allah’ın olduğunu ve Allah’ın azabının pek şiddetli olduğunu bir bilselerdi!”

(Bakara 165)

Ayetten anlaşılan odur ki; bir zümre, liderlerini âdeta Allah’ı sever gibi sever ve Allah’a ibadet eder gibi onlara itaat ve ibadet ederler. İbadet deyince onların önünde secdeye varmak anlamayılım, kula ibadet dünya hayatında kula kul olmaktır. Biraz daha tavzih edecek olursak; önder şahsiyet Allah’ın ahkâmını telkin ve teklif ediyorsa ona itaat Allah’a itaat olur, yok Allah’ın dinini bir tarafa bırakarak kendini güç ve hakimiyet sahibi görüyor ve dinden bağımsız hükümleri tatbike insanları zorluyorsa bu ismi konulmamış bir ilahlık iddiasıdır ve ona iman edenlerde onu Allah’a ortak koşarak putlaştırmışlardır. Sevmediği halde bu hükümlere boyun bükmek zorunda kalan veya türlü faaliyetlerle kula kul olmaktan kurtulmaya çalışan mazlumlar bundan müstesnadır.

Putlaştırılanları Allah’ı sever gibi sevmenin örneklerini, şiirlerini cümle kemalistlerin tercümânı olarak kaleme alan bâzı şairlerin putperestâne dizelerinden örneklemek mümkündür.

 

ÖncelikleEdip AYEL’e ait dizelere bakalım;

Bir gün olacaktır anıtın Türklüğe Kâbe.

Zindan kesilen ruhlara bir nur gibi doldun

Türk ırkının, en son, ulu peygamberi oldun.

Tutsak seni lâyık, yüce Tanrı’yla müsâvi (eşit)

Toprak olamaz kalp doğabilmişse semâvî

Ölmez bize cennetlerin ufkundan inen ses

İnsanlar ölür, Türklüğe  Allah olan ölmez.

 

Mutlak hakimiyet sahibi Allah’ı tenzih ediyor ve hâşâ diyerek örneklerimize devam ediyoruz.

 

Buda Behçet Kemal ÇAĞLARDAN ;

Kaç yıldır Türkçe’ydi Tanrı’nın dili

İnsana ne ilâh, ne de sevgili

Ne de ana-baba aratıyordu

Her an yaratıyor, yaratıyordu.

 

Şimdide Faruk Nafiz ÇAMLIBEL’den dizeler:

On milyon bel iki kat olmuşken eğilmeden
Onda on beş milyonun boynu birden uzaldı,
Tanrı, peygamber diye nedir, kimdir bilmeden
Taptığımız ne varsa hepsi ondan şeklaldı.

 

Şu dizeleri de ilah edindiği, hatta ondanda öte bir anlam yüklediği atasını kaybettikten sonra kaleme almış Çamlıbel.

Yürüyor, kalbimizin durduğu bir yolda değil

Kanlı bir göz yaşı nehrinde muazzam tabutun

Ey ilâhın yüce dâvetlisi, göklerden eğil

Göreceksin duruyor kalbimizin üstünde putun!

 

Bunlar gibi o kadar çok dalkavukluk ve kula kul olmakla puta tapınma örneği şiirler, nesirler ve marşlar var ki, hepsini yazmaya kalksak ekrandan okumaya gözler dayanmaz.

Şahsen ben akıl erdiremiyorum, ancak bu kadar yobaz ve irticacı(gerici) olunabilir sanırım. Gericiciliğinde bir sınırı olmalı diye düşünebilirsiniz, ama yok işte ! Yirmibirinci yüzyılda binlerce yıl önceye dönerek firavunların, nemrutların zamanını yaşıyanlar halen mevcutmuş demek ki. Şu bilgi çağında heykele hakaretten Ceza alanlar dahi olabiliyormuş.  

Ancak bu zihniyete çok üzülecekleri haberlerim var. Kendisine o kadar ibadet ettiğiniz putlarınız yarın sizi tanımayacaklar. Aslında benim haberlerim değil bunlar elbette, Kendisinden başka ilah olmayan Allah’ın (Cellecelalehu) haberleri;

“Kendilerine uyulanlar o gün azabı görünce, kendilerine uyanlardan(izinde gidenlerden)uzaklaşacaklar, aralarındaki bütün bağlar kopacaktır. (O zaman, yönetilip)Uyanlar derler ki: “Eğer bize bir kere (daha dünyaya dönme) fırsatı verilse(ydi)muhakkak (şimdi)onların bizden uzaklaştıkları gibi, biz de onlardan uzaklaşır (onları yüzüstü bırakır)dık.” Böylece Allah, onlara bütün yaptıklarını onulmaz hasretlerle gösterecektir. Ve onlar ateşten çıkacak değildirler.”

(Bakara 166-167)

Anlaşılan o ki ahrette işler tersine dönecek, putlaştırılanlar izinden gidenleri tanımayacak ve onlardan uzaklaşacaklar. Peki ulu! önderleri tarafından yüzüstü bırakılan bu güruhun aralarında ne gibi bir diyalog cereyan edecek dersiniz, Buyrun onuda ayetlerden okuyalım;

“İnkâr edenler dedi ki: “Biz kesin olarak, ne bu Kur’an’a inanırız, ne ondan önceki (indirile)ne.” Sen o zulmedenleri, Rableri huzurunda tutuklanmış olarak görsen; sözü (suçlamaları)birbirlerine karşı evirip çevirir (birbirlerine yöneltirler). müstaz’aflar (Za’fa uğratılanlar), büyüklük taslayanlara derler ki: “Eğer sizler olmasaydınız, gerçekten bizler mü’min (kimse)ler olurduk. Müstekbirler (Büyüklük taslıyanlar), düşüklere (cevab olarak şöyle)derler: “- Size hidayet geldikten sonra, sizi ondan biz mi çevirdik? Hayır, siz kendiniz suçlu idiniz. Zayıf düşürülenler de büyüklenenlere: ‘Hayır gece gündüz hileler kuruyor; bize Allah’ı inkâr etmemizi ve O’na eşler koşmamızı emrediyordunuz’ derler. Azabı gördüklerinde pişmanlıklarını açığa vururlar. Biz de inkâr edenlerin boyunlarına halkalar dolarız. İşlediklerinden başka bir şeyle mi cezalandırılıyorlar?”

 (Sebe 31-33)

“Onların tümü toplanıp (kıyamette)Allah’ın huzuruna çıktılar da zayıflar (müstaz’aflar)büyüklük taslayanlara (müstekbirlere)dedi ki: “Şüphesiz, biz size tâbi idik; şimdi siz, bizden Allah’ın azabından herhangi bir şeyi önleyebiliyor musunuz?” Dediler ki: “Eğer Allah bize doğru yolu gösterseydi biz de sizlere doğru yolu gösterirdik. Şimdi yakınsak da, sabretsek de farketmez, bizim için kaçacak bir yer yoktur.”

(İbrahim 21)

Peki bunca insan neden atalarını ilah edinerek her köşe başına onları temsilen putlarını diktiler ve onlar için sabah akşam medhiyeler düzdüler, putların karşısında kıyama durup izinde gideceklerine yeminler edip durdular, buyurun onu da ayetlerden okuyarak devam edelim;

“Onlar, kendileri için kuvvet ve şeref (kaynağı)olsunlar diye, Allah’tan başka ilâhlar edindiler.”

(Meryem 81)

Günümüzde icrâ edilen bir çok puta tapma ayinleri, müminlere karşı yapılan gövde gösterileri olup aynı zamanta putlarının kalplerden silinip gitmemesi için icra edilen merasimlerdir. Müslümanların çoğalıpda kendilerinide Müslüman gibi yaşamaya zorlayacakları korkusunun eserleridir.

Allah’ın indirdiklerini bırakıp atalarının izinden gidenler, Allah şahit bizler sizleri uyardık ve uyarmaya devam edeceğiz. Bunu Allah’ın emrine binâen merhametin gereği olarak icrâ ediyoruz. Bizler sizleri kurtarmak için sizlerden gelen türlü eziyet ve sıkıntılara göğüs geriyoruz. Keşke akledebilseydiniz !..

Son olarak bir ayet mealiyle makaleme son veriyor, inananlar için Allah’dan rahmet, Müslüman adı taşıdığı halde Allah’ın dinine teslim olmayanlara da hidâyet temenni ediyorum.

“Onlara, “Allah’ın indirdiğine uyun!” denildiğinde, “Hayır, biz, atalarımızı üzerinde bulduğumuz (yol)a uyarız!” derler. Peki ama, ataları bir şey anlamayan, doğru yolu bulamayan kimseler olsalar da mı (onların yoluna uyacaklar)?”

(Bakara 170)

Vesselam…

PDF'e AktarYazdır

BİR CEVAP BIRAK

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen buraya isminizi yazın