M.H.Kırbaşoğlu’nun İslâm’a ve Ümmet’e Yamadığı Yakıştırmalar

M. H. KIRBAŞOĞLU’NUN İSLÂM’A VE ÜMMET’E
YAMADIĞI YAKIŞTIRMALAR
اَعُوذُ بِااللهِ مِنَ اَلشَّيْطَانِ اَلرَّجِيمِ بِسمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحيِم
اَلْحَمْدُ الِلّهِ رَبِّ الْعاَلَمِينَ وَالصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلىَ سَيِّدِناَ مُحَمَّدٍ وَأَلِه اَجْمَعِينَ
[1]
ilişkin epistemolojik ve metodolojik problemlerin İslam’a ilişkin başka pek çok tartışma konusunu da teşmil edilebilecek nitelikte görünmesi, recm ve irtidad konusunun önemini bir kat daha arttırmaktadır.
[3]
[4]
için öngörülen cezaların dayanaklarının Kur’an ve Sünnet olduğunda müttefiktirler.
[5] şeklinde takdim etmiş olması karşısında ise şaşkınlığımız bir kat daha artmıştır.
pek çok İslam alimi de, bunun Kur’an’la herhangi bir ilgisinin bulunduğunu ileri sürmüş değildir.[8]
(!) delili Kim dinini değiştirirse onu öldürün’ rivayeti, onun ardından da ‘Müslümanın kanını dökmek ancak şu üç durumda caiz olur: Evlendikten sonra zina etmesi; cinayet işlemesi ve dinini terkedip cemaatten ayrılması’ mealindeki rivayettir.
[10]
rivayetlerin muananve mu’en’endenen türden olmalarıdır.Haber-i Vâhid’i Ümmet kabûl ettiyse (ve ona ehlinden i’tirâz gelmediyse) onun ilim bildireceği görüşündedir.[14] Bizim mes’elemiz de aynen böyledir.
ğildir. ( yecüzu te’hiru’I-beyân fî vakti’l-hâcet) Açıklamanın, Kur’an’ın kendisi dururken Hz. Peygamber aracılığıyla yapılmış olabileceğini ileri sürmek de ikna edici görünmemektedir.
[17]
[18]
[20]
Diğer yandan, recm ileilgili rivayetler, ravilerin zaptı konusunda ciddi kuşkulara yol açacak kadar birbirleriyle çelişkili bir durumdadır. O kadar ki, raviler genellikle aynı olayı, birbirleriyle uzlaştıramayacak kadar farklı şekillerde anlatabilmektedir.[21]
ilgili kapalı herhangi bir nokta bulunmaması; üstelik cariyelere verilecek cezanın hür kadınlara verilecek cezânın yarısı olduğunu açıkça ifade etmesi; -ölüm cezasının yarısından ise bahsedilemeyeceğinden- zina edene ölüm cezası öngören rivayetlerin kabulünü imkansız bir hale getirmekledir.
[22]
[24]
hine bir çıkış yolu bulursanız onun cezasını kaldırın. Zira Müslümanların yöneticilerinden bir yöneticinin affederek hata etmesi, ceza uygulayarak hata işlemesinden daha iyidir"وَصَلَّى الله عَلَى نَبِيِّنَا وَ عَلَى اَلِهِ و سَلَّمَ تَسْلِيمًا
كُلَّمَا ذَكَرَهُ الذَّاكِرُونَ وَ غَفَلَ عَنْ ذِكْرِهِ الْغَافِلُونَ
وَ الْحَمْدُ ِللهِ رَبِّ الْعَالمَين


Abdulkâdir Udeh, et-Teşrî’u’l-Cinâi’l-İslâmî, I. 66l ve 534.

,I. 3.(Abdulkâdir Udeh, et-Teşrî’u’l-Cinâi’l-İslâmî)

Mesela, eş-Şafi’î, Ebû’I-Hasen Alî b. Ubeydi’llâh, Fahruddîn er-Râzî, İbn Kudâme, İbn Teymiyye, ez-Zeylâ’î, el-Kurtubî, el-Bâbertî, el-Alûsî el-Mevdûdî, Ebû Zehra, Fazlu’r-Rahman, Hayreddin Karaman ve Mursafî gibi eski-yeni birçok ilim adamının recmle ilgili görüşleri incelendiğinde, onların hiçbirinin recimin Kuran’a dayandığını iddia etmedikleri görülür. Bkz. Yusuf Ziya Keskin, Recm Cezası, İstanbul 2001, s. 61-70.

için de bkz. İbn Kudâme, el-Muğnî, Riyad. y, VIII. 123, vd.

II. 86-87; Tayalisî, el-Musned (Minhatu’l-Ma’bûd), Beyrut, 1400. I. 290-291, no: 1472-1474, I. 296, no: 150-4-1505; Abdurrezzak, el-Musannef, Beyrut, 1972, X. 164-177, no: 18690-18731; Humeydî, el-Müsned, Haydarabad, 1383, I. 65, no: 119; İbn Ebî Şeybe, el-Musannef, Bombay 1401, X. 137-139, no: 9034-9041; Ahmed b. Hanbel, el-Musned, Mısır 1313, I. 217. 282, 283, 323, V. 231; Buhârî, es-Sahîh, Mısır 1313, 56, "el-Cihad", 149, IV, 61, 88; "İstitâbetü’l-Murteddin", 2, IX. 15; 96, "el-İ’tisâm", 28, IX. 113, (isnadsız olarak); Ebû Dâvûd, es-Sunen, Beyrut t.y, "el-Hudûd/1, no: 4351-4J53, IV. 126; Nesâ’î, es-Sünen (bi Şerhi’s-Suyûtî),:el-Hukmu fi’I-murted", VII. 103-105; Tirmizî; es-Sunen, Mısır 1937-1975, 15, "el-Hudûd", 25, no: 1458, IV, 59; İbn Mâce, es-Sünen, Mısır 1952, 20, "el-Hudûd", 2, no: 2035, 2036, II. 848.