PAYLAŞ
PDF'e AktarYazdır

 

Soru:  Selamun aleyküm…..
Daha önceki sorumla ilgilenip cevapladığınız için Allah razı olsun.
Bazıları Efendimiz  Aleyhisselamı  temsil ettiği söylenen gülün aslında sonradan uydurulan ve hiristiyanlıktan geçme bir inanış olduğunu söylüyorlar,zira Hz. isa Aleyhisselamda gülle temsil ediliyormuş,gülün Efendimiz  Aleyhisselam’ın terinden yaratıldığı dogrumudur ,bu konuda hadis varmı, yoksa bu benzetme sadece şair ve edebiyatçılaramı ait.
şimdiden ilginize teşekkürler…..

Cevab:
Aleyküm selam.

Gül hıristiyanlıkta Hz.İsa Aleyhisselamı değil Hz. Meryem Aleyhisselam’ı temsil etmektedir.[1] Ayrıca yahudilerdede gül bayramı denilen bir bayramın varlığına rastlıyoruz ki bu bayramda sonradan hristiyanlığa intikal etmiştir.[2]

Gülün Peygamber Efendimiz Aleyhisselamı Temsil etmesi meselesinin sonradan ortaya çıktığı gerçektir. Ancak ortaya çıkış nedeni ve zamanı hakkında net bir söylemde bulunmak zordur. Bunun Peygamber Efendimizin terinin ve teninin güzel koktuğuna dair rivayetlerin zaman içinde ortaya çıkardığı bir durum olması kuvvetle muhtemeldir. Bu konu ile alakalı birkaç hadisi şerifi nakledelim;

Enes İbn Malik buyurdu ki; "Rasulullah’m ( s.a.v.) yanında on yıl kaldım. Bütün kokuları kokladım. Onun kokusundan daha güzel birkoku koklamadım."[3]

Ebû Nuaymden gelen bir rivayette Hz.Aişe validemiz şöyle buyurmuşdur:
"Resûlüllah Efendimiz; insanların en güzel yüzlüsü, en nurlu tenlisi idi. O’nu vasfedip anlatanlardan hiç biri, O’nun mübarek yüzünü ayın ondördüne benzeterek, anlatmaktan kendini alamamıştır. O’nun mübarek teri, alnında inci tâneleri gibi tomurcuklanır, misk-i ezfer’den daha güzel kokardı."
[4]

İşte Peygamber Efendimiz Aleyhisselamın bu güzel kokusu, O’nun çiçeklerin içinde kokusu ve güzelliği ile meşhur olmuş gül ile temsil edilmesine sebep olmuş olabilir.

Hadisde kaynak kabul edilen kitaplar arasında Gülün Peygamber Efendimiz Aleyhisselam’ın terinden yaratıldığına dair bir rivayete araştırmalarım neticesinde ulaşamadım. Ancak gülün Peygamber Efendimiz zamanında da mevcut olduğu bilinen bir gerçektir. Halk arasında ve daha çok  vaaz kitapları ve şiirlerde kaynak verilmeksizin geçen "gülün Peygamber Aleyhisselâmın terinden yaratıldığı" meselesine, genelde muteber bir kaynak belirtilmeksizin vaaz içerikli kitaplarda ve Yunus Emrenin şiirinde olduğu gibi Peygamber Efendimize medhiye olarak yazılmış mısralarda rastlıyoruz.

Yine sordum çiçeğe

Gül sizin neniz olur,

Çiçek eydür Ey derviş,

Gül Muhammed teridir.

 

Sonuç olarak; Denilebilirki gülün Peygamber Efendimiz Aleyhisselâmı temsil etmesi düşüncesinde kendini hıristiyanlara benzetme yönü olursa bu kesinlikle caiz olmayacaktır. Ancak Peygamber Efendimiz Aleyhisselâma duyulan sevgiden neşet eden bir temsil olarak görüldüğü takdirde buna kişinin kendi yakıştırması denecek ve bundan dolayı tenkîd edilmeyecektir. Ayrıca özel günlerde gül vermek, dağıtmak gibi bir âdeti selefimizde görmüyoruz, o nedenle en ihtiyatlısı bu gibi işlerden uzak kalmaktır. Hatta toplum bu işi dinin bir parçası gibi görmeye başlamışsa -ki sanırım bugün o hâle geldi- zaten bidat hükmünü almış olacaktır. Halbuki bizim  kaynaklarımız bellidir; Kuran, Sünnet, İcmâi Ümmet ve Kıyâsı Fukahâ.

Selam ve dua ile…

Üveys AKI


[1] Hristiyanlıkta “gül” Bakire Meryem’i anlatır. Meryem, hikmetin temsilcisidir. Hıristiyan tesbihine gül sözcüğünden türetilerek “Rosary” denilir. Avrupalı soyluların en gözde amblemi gül olmuştur. Bu armalardaki güller ve renkleri siyasal tercihleri de yansıtıyordu. Buna göre kırmızı güllü armalar Meryem’e ve onun temsil ettiği Kilise’ye (Ortodoks ve Katolik) bağlılığı gösterirken, beyaz güllü armaların sahipleri ilk tercihlerinin Protestanlık ve Krallık (devlet) olduğunu ve bunların uğruna öleceklerine yemin ettiklerini göstermekteydi. Bu nedenle İngiltere’deki hanedanlar arası savaşlara “Gül Savaşları” denilmişti.

“Gül ve Haç Kardeşliğinin” hedefi insanlığı kurtarmaktı;

“İnsanlığı Kurtarmak… Meryem İsa’yı Hristiyan inancına göre, yeryüzündeki tüm kötülüklerin, acıların, ıstırapların ve eşitsizliğin nedeni bu “İlk günah” olmadan, “arınmış” bir hâlde cennete dönebilmesi için “doğaüstü” bir şekilde dünyaya getirdi. Onun için Meryem “Gizemli Gül” idi.

(Avrupa birliği haber arşivi)

[2] Pentekost’un Hıristiyanlıkta ilk kez ne zaman kutlanıldığı bilinmemekle birlikte bu bayramdan ilk kez bir Doğu Kilisesi eseri olan Epistola Apostolorum‘da bahsedilir. Bu eser 2. yy’da kaleme alınmıştır.

Pentekost‘un kökeni, gül bayramı olarak da bilinen Yahudi hasat bayramı Şavuot‘a dayanır. Bu bayram, önceleri buğday hasatında ilk ürünler için kutlanan bir şükran günü iken daha sonraları rabbiler tarafından Musa’ya On Emir‘in indiği günün anıldığı bir bayram olarak kutlanmaya başlamıştır.Hristiyanlığa geçişinde ise geçmişte insanlığa meyveleri sunulmuş ve başarılı olmuş Yasa‘nın İsa’nın takipçilerine yeniden sunuluşunun kutlandığı bir gün olarak kabul edilmiştir

("Pentecost." Encyclopædia Britannica. Ultimate Reference Suite. Chicago: Encyclopædia Britannica, 2008.)

[3] Buharî, Sahih, kitabu’l-menakıb, babu sıfati’n-nebiyy (s.a.v.); Müslim, Sahih, ki­tabu’l-fedail, 81; Beyhakî, Delailu’n-Nubuvve, I/254; İmam Ahmed, Musned, 111/107, 200.

[4] Celaleddin es-Suyut-i – Peygamber Efendimiz’in Mucizeleri

PDF'e AktarYazdır

BİR CEVAP BIRAK

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen buraya isminizi yazın