Abdüllaziz Bayındır’ın Süleymaniye İmsakiyesi orucu baştan ifsad ederken, bu yazıda meseleye bir de sabah namazının kılınabilirliği açısından bakılıyor.
Abdulaziz Bayındır’ın Süleymaniye İmsâkiyesine göre ikâmet ettiğim belde olan Seydişehir’de bu gün için sabah namazının kılınabileceği vakit aralığı toplam 40 dakika görünmekte.
Ki şu anda senenin en uzun günlerinde sayılırız. Dolayısıyla bu vakit, günlerin kısaldığı Aralık ayına doğru iyice daralacaktır, belkide yarıya inecek…!
Şu durumda ramazan dışında da ezanların imsakla beraber okunduğunu varsaysak;
Sabah Namazını Cemaatle Kılmak Hayal Olur
Biz bu ezanı duyup ne ara uyanacağız, def-i hâcetimizi gidereceğiz, sonra iki rekat sünnet kılıp tekrar sağ yanımıza uzanıp bir miktar yatacağız, sonra da (şayet uyuyupta abdestimizi bozmamış isek) kalkıp camiye doğru yola koyulacağız. Vardığımızda ise millet toplanınca kâmet getirilecek ve sabah namazı kılacağız?!
Bayındır’a uyacak olursak öyle zannediyorum ki;
Eğer İmam ezanı çok uzatmaz ise , ezanın okunması ile uyanma, ardından abdest bozma ve alma kısmından sonra yolâ revân olup camiye direk gitmeye bile vaktimiz kalmaz. Sünnetle farzı peşpeşe evde kısa surelerle kılmak zorunda kalırız. Hele ki senenin kısa günlerinde..!
Süleymaniye İmsakiyesi ve Sabah Namazı
Üstelik sabah namazında kıraatın uzun yapılması da sünnettir.
Hattâ Hz.Ömer’in Sabah namazını Bakara, Kehf, Yunus, Yusuf gibi surelerin tamamını okumakla kıldırdığına dair çok sayıda sahih nakiller var.
Hadis
* ” Müezzin, sabah ezanını okuyup tanyeri ağarmaya başlayınca Resûl-i Ekrem’i uyandırır, o da kalkıp hafif iki rek`at namaz kılar, sonra müezzin tekrar gelip namaza başlanacağını haber verinceye kadar sağ tarafına uzanıp yatardı.”[1]
——————————————-
[1] Buhârî, Müslim-Ezân / Ebû Dâvûd-Tatavvu / Tirmizî-Mevâkît / Nesâî-Ezân / İbni Mâce-İkâmet