SORU: İstihare duası nasıl yapılır, istihareye yatmadan evvel ne şekilde dua etmek daha hayırlı olur?
CEVAP: El-Buhârî’nin rivayetine göre Cabir b. Abdillah(Allah onlardan razı olsun) şöyle anlattı:
عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللّٰهِ قَالَ كَانَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يُعَلِّمُنَا الِاسْتِخَارَةَ فِي الْأُمُورِ كُلِّهَا كَمَا يُعَلِّمُنَا السُّورَةَ مِنْ الْقُرْآنِ يَقُولُ إِذَا هَمَّ أَحَدُكُمْ بِالْأَمْرِ فَلْيَرْكَعْ رَكْعَتَيْنِ مِنْ غَيْرِ الْفَرِيضَةِ ثُمَّ يَقُولُ اللّٰهُمَّ إِنِّي أَسْتَخِيرُكَ بِعِلْمِكَ وَأَسْتَعِينُكَ بِقُدْرَتِكَ وَأَسْأَلُكَ مِنْ فَضْلِكَ الْعَظِيمِ فَإِنَّكَ تَقْدِرُ وَلَا أَقْدِرُ وَتَعْلَمُ وَلَا أَعْلَمُ وَأَنْتَ عَلَّامُ الْغُيُوبِ اللّٰهُمَّ إِنْ كُنْتَ تَعْلَمُ أَنَّ هَذَا الْأَمْرَ خَيْرٌ لِي فِي دِينِي وَمَعَاشِي وَعَاقِبَةِ أَمْرِي أَوْ قَالَ فِي عَاجِلِ أَمْرِي وَآجِلِهِ فَاقْدِرْهُ لِي وَيَسِّرْهُ لِي ثُمَّ بَارِكْ لِي فِيهِ وَإِنْ كُنْتَ تَعْلَمُ أَنَّ هَذَا الْأَمْرَ شَرٌّ لِي فِي دِينِي وَمَعَاشِي وَعَاقِبَةِ أَمْرِي أَوْ قَالَ فِي عَاجِلِ أَمْرِي وَآجِلِهِ فَاصْرِفْهُ عَنِّي وَاصْرِفْنِي عَنْهُ وَاقْدُرْ لِي الْخَيْرَ حَيْثُ كَانَ ثُمَّ أَرْضِنِي بِهِ قَالَ وَيُسَمِّي حَاجَتَهُ
“Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Kur’an ’dan bir sure öğretir gibi bütün işlerde bize istihareyi öğretir ve şöyle buyururdu: Sizden biri, herhangi bir iş yapmak istediğinde, farz (namaz) dışında iki rekât namaz kılsın ve şöyle dua etsin:
‘Allah’ım! Sen bildiğin için, senden hakkımda hayırlı olanı bana bildirmeni diliyorum. Ve kudretin yettiği için sana sığınıyor ve senin yüce fazlından niyaz ediyorum. Çünkü sen her şeye gücü yetensin. Ben ise acizim, gücüm yetmez ve sen her şeyi bilirsin, hâlbuki ben bilemem, sen gaybları da tamamen bilirsin.
Allah’ım! Sen biliyorsun; eğer bu iş, benim dinim, yaşayışım, işimin âkıbeti (veya şöyle der;) dünyam ve ahiretim hakkında hayırlı ise, bunu bana nasip ve kolay eyle. Sonra bu işte benim için bereket meydana getir. Ve eğer bu iş, benim dinim, hayatım, işimin âkıbeti hakkında (veya şöyle der;) dünyevî uhrevî hususlarımda benim için bir şer (kötülük) ise, bunu benden çevir. Beni de bundan çevir. (Bu işe dair gönlümde bir arzu bırakma) Ve benim için hayır nerede ise nasip eyle ve kolay kıl, sonra da beni takdir ettiğin hayır ile hoşnut eyle’.
Sonra (bu kişi) ihtiyacını söylesin.”[1]
[1] El-Buhârî; kitabu’l-kusüf; babu macae fi-tatavvu