PAYLAŞ
PDF'e AktarYazdır
Soru: Oruçlu bir kimsenin, istibrâ için/ idrardan iyice temizlenmek için pamuk kullanması orucu nu bozar mı?
 
Cevâb: ‘İstibrâ,’ yani idrârını yapan kimsenin, üzerine sidik bulaşmasına mâni’ olmak için bir şekilde iyice korunmaya ve temizlenmeye çalışması günümüzde Mü’minlerin çoğunun yeterince dikkat etmediği bir husûstur. Çokları namazlarının boşa gitmesini ve sahîh hadîslerde haber verilen kabir azâbının tehlikesini akıllarına bile getirmemekte, birçokları da vesve selerle helâk olmaktadırlar. Bu arada -hamd olsun- şu husûsta da hassâs olan bir câmia vardır; temizlendikten ve kurulandıktan sonra, kiprit çöpü ucu büyüklüğünde veya biraz daha büyükçe olan bir pamuğu kapanacak bir şekilde kürdan veya kiprit çöpü gibi bir şey ile idrâr deliğine yerleştirmektedirler. Böylece de şu tehlike ve vesveselerden kestirme ve kolay bir yolla kurtulmaktadırlar. Kimi çokbilmiş câhiller de bunu alay mevzûu yapabilmektedirler. Bu işin bir yanı…

Diğer ve şu anda bizim için asıl mühim olan yanı ise ‘bu işin orucu bozup bozmayacağı’dır.
Bu süâlin doğru cevâbı, bazılarının zannettikleri ve bu zanna dayanarak ‘oruçluyken pamuk kullanmak bozar’ dedikleri gibi değil, ‘bozmaz’ şeklindedir..

Evet, Hanefîlere göre oruçlu nun pamuk kullanması, orucu nu bozmaz
Çünki, orucun bozulması için, ‘(1) (oruç bozmakta) mu’teber olan bir şeyin, (2) (oruc bozmakta) mu’teber bir yolla, (3) bedenin (oruc bozmakta) mu’teber olan bir yerine girmesi lâzımdır. Ya’nî, ‘oruç bozacak bir şeyin, orucun bozu lacağı bir yolla, orucun bozu lacağı bir dâhil’e girmesi’ gerekir.

Buna göre, (1) pamuk, (2) idrâr yoluyla, (3) mesâneye veya kadının fercine girmesi orucu bozar ? Bu üç madde faqîhlerce orucu bozmak için mu’teber olan maddelerden ise oruç bozulur. Bunlardan birisi onlara göre orucu bozmak için gözönünde bulundurulan bir şey değilse, oruç bozulmaz. Bakalım nasıl?

(1) Pamuk: Dört Mezheb arasında şu husûsta hiçbir anlaşmazlık yoktur: Mu’teber bir yolla mu’te ber dâhile/içe ulaşan madde, ister beden için elverişli olan gıdalanma ve tedâvî olsun, ister olmasın, ister yenen olsun ister olmasın, ister sıvı olsun ister donuk olsun, ister çözülen ve eriyen olsun ister olmasın, orucu bozar. Şu kadar var dır ki, Hanefîlerden bazı âlimler, ba zı sûretlerde bedenin faydası şartını koştular; ancak Serahsî, Kâsâ nî ve Zeylaî bu şartı hiçbir şekilde ileri sürmediler.
Buna göre diğer mu’teber şartlar varsa, pamuk da orucu bozan maddelerdendir.

(2) Erkeğin İdrâr Yolu: Mesâneye giden bir yol olduğundan, önce mesânenin orucun bozulması için mu’teber bir dâhil yani iç boşluğu olup olmadığının ortaya çıkması lâzımdır.
İmam Ebû Yûsuf’a göre idrâr yoluna damlatılan bir ilâc mesâneye varırsa oruc bozulur, varmaz ise bozulmaz; ancak İmam Ebû Ha nîfe ve İmam Muhammed’e göre hiçbir şekilde bozulmaz. Nitekim imâm Muhammed’in ‘el-Mebsût’ diye bilinen ‘el-Asl’ında şöyle denilmiştir: “Ebû Hanîfe ve Muhammed ‘şâyet (oruçlu bir kişi) erkeklik uzvunun idrâr yoluna ilâç damlatırsa ona kazâ gerekmez; Ebû Yûsuf da kazâ etmesi gerektiğini söylemiştir. Sonra Muhammed bu husûsta şübheye düşmüş ve tevakkuf etmiştir’ dedi.”[1] Öyleyse İdrâr Yolu İmam Ebû Hanîfe ve İmâm Muhammed’e göre orucun bozulmasına sebeb olan yollardan değildir. Nitekim ed-Dürrü’l-Muhtâr’da şöyle denilmektedir: “Yâhud ihlîline su, veya yağ damlatırsa mesâneye varsa bile Mezheb(imizin fetvâsı) üzere (oruç bozulmaz). Kadının önüne damlatılması ise icmâ’ ile bozar.”[2]
 
Şâfiîler’in çoğunluğu onlarca ‘en sahîh’ olan görüşe göre orucu bozacak bir şeyin idrâr yoluna girmesiyle orucun bozulacağı görüşündedirler. Az bir topluluk ise bu şeyin oraya varmasıyla beraber oranın o şeyi (ilacı veya gıdayı) değiştirecek veya değiştirecek bir yere ulaştıracak ve o şeyden faydalana cak bir yer olması şartını da ileri sürmüşlerdir. Ebû Ali es-Sencî, Kadı Hüseyin, Fevrânî ve Ğazâlî onlardandır.[3]

   (3) Mesâne/sidik torbası orucun bozulması için mu’teber olan bir ‘’ midir? İmam Ebû Hanîfe ve İmam Muhammed’e göre değildir, İmam Ebû Yûsuf’a göre ise mu’teber bir ‘dâhildir; çünki O’na göre, mesâne ile miğde arasında yol bulunmakta dır. Bütün bunlara göre sidik torbasına ulaşmayan bir madde Hanefî imâmlarından hiçbirine göre orucu bozmaz.[4] İmâm Ebû Hanîfe ve İmâm Muhammed’e göre ulaşsa da bozmaz, İmam Ebû Yûsuf’a göre ise ulaşsa bozar.[5] Erkeğin kullan dığı pamuk ise aslâ mesâneye varmaz; varsa bile geri çıktığın da Ebû Yûsuf’a göre de bozmaz.[6] Şâfiîlerin hemen hemen tamamı mesânenin orucun bozulmasında mu’teber bir boşluk olduğu görüşündedirler. Kadı Hüseyin mesâneye bir şeyin varmasının orucu bozmayacağını seçmiştir.[7]

Kadının fercinin iç kısmına, ilâc ve benzeri orucu bozacak madde girerse orucu bozulur mu?

Muhammed Refî’in de dediği gibi bu husûsta Mezhebimizin imâmları Ebû Hanîfe, Ebû Yûsuf ve Muhammed’den bir rivâyet yoktur; sonraki meşâyıhtan vardır. Gerek Kâsânî ve gerekse diğerleri ‘orucu bozacak bir şeyin kadının fercinin içine girmesiyle orucun icmâ’ ile bozulacağı’nı söylediyseler de bu, ‘mesâneye varacağı ve oradan da içeriye gideçeği’ takdîrine bağlıdır.[8] Bunun ise mesâneye varmadığı kesindir. Varsa bile oradan içeri gitmeyeceği bugün tıbben kesin olarak ortaya çıkmıştır. Nitekim Merğinânî bu husûsun fıkıhla değil, tıb ile alâkalı bir şey olduğunu söylemişti.[9] Tıb ise bu gün artık ne kadının ne de erkeğin mesânesinden faqîhlerce orucun bo zulması için üç mu’teber kabûl edilen iç boşluklardan ne gırtlağane mideye, ne de bağırsağa yol olmadığını ortaya koymuştur. Üstelik tam olarak fercin dâhilinde olmayan ve hiçbir zaman ve şekilde mesâneye ulaşmayacak bir pamuk aslâ orucun bozulma sebebi olmaz.

Netîce:Hanefî Mezhebi’nin âlimlerinin hiçbirisine göre oruç tutan bir erkeğin istibrâ için pamuk kullanması oruç bozmaz.Bu husûs ta verilen ‘bozar’ fetvâsı, -Allahu a’lem- sadece İmam Ebû Yûsuf’un Mezhebde müftâ bih olmayan fetvâsının eksik ve yanlış anlaşılmasından doğmuş olabilir. Şâfi Mezhebi’ne gelince…Eserlerinden anlaşıldığına göre bu mezheb ule mâsının çoğuna göre bu iş orucu bozar gibi görülüyor ise de İmam Ğazâlî, Kadı Hüseyin ve bir takımlarına göre bozulma sebebi olmaz. Nitekim el-Vecîz, Hâşiyetü’ş-Şeyh ‘Umeyre Alâ Şerhi’l-Celâl el-Mahâl lî Ale’l-Minhâc ve Hâşiyetü’l-Bâcûrî Ale’l-Ğazzî’den verilen mehazlarda bu açıkça görülmektedir. Kaldı ki yukarıda da dediğimiz gibi kadınların kullandıkları pamuğun fercin tamâmen dâhilinde olduğunu söylemek de mümkin değildir. Öyleyse onlara göre de bu hususta bir müşkil kalmamaktadır.

 
Hüseyin Avni

http://www.darusselam.com/fkh/245-ramazan-i-erif-muenasebetiyle.html


[1] [El-Mebsût: 2/212], Muhammed Refî’ el-‘Usmânî, Davâbitu’l-Mufettırât.
[2] [Ed-Dürrü’l-Muhtâr (Reddü’l-Muhtâr ile) 2/3999], Muhammed Refî’ el-‘Us mânî, Davâbitu’l-Mufettırât.
[3] [Şerhu’l-Mühezzeb:6/351-352, Revda tü’t-Tâlibîn:2/356-357, el-Minhâc (Zâ dü’l-Muhtâc ile beraber):1/51, Muğ nî’l-Muhtâc1/428, el-Vecîz:1/101, Hâ şiyetü’ş-Şeyh ‘Umeyre Alâ Şerhi’l-Ce lâl el-Mahallî Ale’l-Minhâc:2/55, Hâşiyetü’l-Bâcûrî Ale’l-Ğazzî:291], Muhammed Refî’ el-‘Usmânî, Davâbi tu’l-Mufettırât.
[4] Bu husûs içün bakılsın: [Serahsî, el-Mebsût:3/67,68, Kâsânî, Bedâyiu’s-sanâi’:2/93, İ. Nüceym, el-Bahru’r-Râıq:2/278, Merğinânî, el-Hidâye (Fethu’l-Kadîr ile berâber):2/267,268, Fethu’l-Kadîr: Aynı yer.], M. Refî’ el-‘Usmânî, Davâbitu’l-Mufettırât.
[5] [Merğinânî, el-Hidâye (el-Feth ile be raber):2/267-268, İbnü Nüceym, el-Bahru’r-Râık:2/278], M.  Refî’ el-‘Us mânî, Davâbitu’l-Mufettırât.
[6] Yukarıdaki kaynaklar.
[7] Üçüncü dibnota bakınız.
[8] [Bedâyi:2/93], M. Refî’ el-‘Usmânî, Davâbitu’l-Mufettırât.
[9]   [İbnü Nüceym, el-Bahru’r-Râık:2/278] ,M. Refî’ el-‘Usmânî, Davâbitu’l-Mufet tırât.
PDF'e AktarYazdır

BİR CEVAP BIRAK

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen buraya isminizi yazın