KİMİN MALINI KİMDEN ESİRGİYORUZ ?
Üveys AKI
Beyan – Ağustos 2010
“Bir ticaret biliyorum, her ay memur maaşının kırk mislini kazanacaksınız” desem ! Hemde bu ticaret ne suç, nede günah olmasa !
Ne dersiniz ?
Yada gazeteye böyle bir ilan versek, günde kaç kişi arar dersiniz ?
Aslında bundan çok daha karlı ve bâki bir kazanç yolu var; Hiçbir insanın size veremeyeceği, dünyada bir benzerini asla bulamayacağınız, insanoğlunun yapabileceği en büyük ticaret, bitmek tükenmek bilmeyen bir gelir kapısı bu.
Hem de bu ticaretin ilânı hemen her müslümanın evinde var ve geçerliliğini de her zaman devam ettirmekte. Kadro dolma sorunu yok, İngilizce bilme şartı, yaş sınırı, diploma şartı gibi herkesin sahip olamayacağı vesaire şartlar yok.
İşte size bu ticaretin ilânı;
Ey iman edenler! Sizi elem dolu bir azaptan kurtaracak bir ticaret göstereyim mi size? Allah’a ve peygamberine inanır, mallarınız ve canlarınızla Allah yolunda cihat edersiniz. Eğer bilirseniz, bu sizin için en hayırlı olandır. (Bunu yapınız ki) Allah, günahlarınızı bağışlasın, sizi altlarından ırmaklar akan cennetlere ve Adn cennetlerindeki güzel meskenlere girdirsin. İşte büyük kurtuluş budur. (Saff suresi 10-11-12)
Var mı bu ticaretin daha karlısı, yok.
O halde ticarete atılmanın vakti çoktan gelmedi mi ? !
Ticaret nedir peki;
Ticaret; lugatta mal alım satımı olarak geçer. Bu alım satımın amacı ise kâr elde etmektir.
Hayatta yapılabilecek bu en karlı ticarette satılacak olan mallar ise dünya malı ve müminin canıdır.
Kârı, yani karşılığı ise işte şu ayette beyan ediliyor;
Şüphesiz Allah, mü’minlerden canlarını ve mallarını, kendilerine vereceği cennet karşılığında satın almıştır. (Tevbe suresi 111)
Bu, zararla sonuçlanma imkanı olmayan bir alış veriş, kurtulmanın ve kazanmanın ise yegâne yoludur. Zira aynı ayeti kerime şu şekilde son bulmaktadır.
“O hâlde, yapmış olduğunuz bu alışverişten dolayı sevinin. İşte büyük kurtuluş budur.”
Ayeti Kerimede geçen mallar; Allah yolunda sarf edilen mal, para ve sair dünyalıklar, canlar ise; Allah yolunda feda edilen edilen can, harcanan emek ve zamandır.
Pekî, bu ticarette satacağımız malları satın alacak olan, zâten karşılıksız olarak baştan bize bu nimetleri veren değil midir ?
Göklerin ve yerin mülkü Allah’ındır; dönüş de ancak O’nadır. (Nur 42)
O halde biz kimin malını kime satıyoruz?
Yada kimin malını kimden esirgiyoruz ?
Meselenin detaylarına girmeyerek sizleri şu üç ayet ve birkaç soru üzerinde düşünmeye davet ediyorum.
Bu arada, dikkat edin mallar elinizde kalmasın 🙂 !
Selam ve dua ile…
