PAYLAŞ
Finans Kurumlarından Konut Kredisi Kullanmak
PDF'e AktarYazdır

Soru: Selamun Aleykum. Finans kurumlarından kredi alınabilir mi; caiz midir? Finans kuruu dediğimiz kurumlardan konut kredisi kullanmak caiz midir? Araba ev tarzındaki kredilerde mal alımını adınıza yapıp üzerine kar payı koyup verebiliyorlar ve bu caiz deniliyor. Benim sorum ise ihtiyaç kredisi konusundadır. İlgili kurumlar ihtiyaç kredisi verirken yine kar payı koyuyorlar. Mesela 2500 TL almak istediniz. size 24 ayda bunu ödeme imkanı verirken banka ayrıca 600 küsür TL yi de “kar payı” adı altında istiyor. Bu faiz midir? Bu tarz kredi alıp kullanabilirmiyiz? Örneklemek gerekirse Kuveyt Türk, Albaraka Türk gibi finans kurumlarından alınabilir mi; hepsinin ihtiyaç kredisindeki tutumu gördüğüm kadarı ile aynı. İvedilikle cevaplanmasını istirham ediyorum. Saygı ve Sevgilerimle. Dua buyurmanız önemle istirham olunur. Selamun Aleykum.

CEVAP: Aleyküm selam. Öncelikle şunu ifade etmek isterim; kredi, kişiye güvenilir olduğundan, borçlandırılmasına izin verilmesi demektir. Bu borçlandırılma helal yolla da olabilir fâiz gibi haram yollada olabilir. Ancak günümüzde genel olarak banka kredisi dendiğinde, bankanın kişiye nakit olarak borç vermesi ve belli aylarla bu borcu faiziyle tahsil edilmesi anlaşılmaktadır. Finans kurumlarından kredi kullanımının da bundan farklı, İslâm’a uygun olması gerekir.

Banka Kredileri Hakkındaki Fetva

Herhangi bir bankanın, belli bir zamana kadar fazlasıyla ödemek şartıyla kişinin eline belli bir miktar nakit vermesi dinen caiz olmayıp, bizzat İslam’ın haram kılmış olduğu faiz muamelesi olmuş olur. Bu bankanın isminin finans kurumu olup veya olmaması bu hükmü değiştirmediği gibi bu kredinin isminin ihtiyaç kredisi olması da bu hükmü değiştirmez. Ancak bize gelen haberler finans kurumlarında bu çeşit kredi sistemlerinin olmaması yönünde olup, kredi sistemlerinin İslam hukukunda mevcut olan murabaha akdi doğrultusunda olması yönündedir.

Murabaha Nedir?

Bir şahsın elinde bulunan malını kendisine mâl olduğu fiyatı söyledikten sonra, belli bir oranda kâr koyarak bir başkasına satmasıdır[1]. Mesela bir tüccarın “bu malın bana maliyeti bin liradır, sana bin yirmi liraya satarım” demesi ve müşterinin de bunu kabul etmesi bir murabaha alışverişidir.

Bu açıdan bakıldığı zaman kişinin finans kurumuna giderek bana bir ev lazım ancak peşin ödemeye imkânım yok, siz benim istediğim vasıflarda bir ev satın alıp da ödeyebileceğim şekilde bana vadeli satın demesinde dinen bir mahsur yoktur. Zira kişinin vadeden dolayı peşin olan fiyatına nispetle belli bir miktarda fark koyması ve o farklı fiyat üzerine akit yapması caizdir.

Ancak burada dikkat edilmesi gereken unsur, bankaya gelen şahsın göstermiş olduğu evi veya herhangi bir malı banka evveliyat itibarıyla kendisi satın alıp daha sonradan ikinci bir akitle kendisine gelen şahsa o yeri belirtilen ödeme doğrultusunda satması lazımdır.

Diğer bir ifade ile iki alışveriş olması lazımdır. Ancak bu iki satışın evrak üzerinde olması şart değildir. Yani ihtiyaç duyulan şey şayet ev ise tapusunun, araba ise satışının(ruhsatının) ilk önce banka üzerine daha sonradan ihtiyacı olan şahsa verilmesi gerekmez. Akitlerin(satışların) taraflar arasında sözlü olarak yapılması yeterlidir. Zira İslam hukukuna göre alışveriş akdi, yapanların sözleriyle oluşur, tapuyla veya ruhsat ile değil. Tapu veya ruhsat tescil için şarttır akdin oluşması için dinen şart değildir.


[1] – Tuhfetü’l Fukaha c:2 s:105, El-Muhiti’l-Burhani c:7 s:39, Ali Haydar Efendi Mecelle Şerhi madde 123, İslam Hukuku Elmalı M.Hamdi Yazır c:3 s:458

PDF'e AktarYazdır

BİR CEVAP BIRAK

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen buraya isminizi yazın